Yâsîn Suresinin 62. âyet-i kerimesi:
36/YÂSÎN-60: E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûş şeytân(şeytâne), innehu lekum aduvvun mubîn(mubinun).
Ey Âdemoğulları! Ben, sizlerden şeytana kul olmayacağınıza dair ahd almadım mı? Muhakkak ki o (şeytan), size apaçık bir düşmandır.
36/YÂSÎN-61: Ve eni’budûnî, hâzâ sırâtun mustakîm(mustakîmun).
Ve Ben, sizden Bana kul olmanıza (dair ahd almadım mı?) Bu da Sıratı Mustakîm (üzerinde bulunmak)tır.
36/YÂSÎN-62: Ve lekad edalle minkum cibillen kesîran, e fe lem tekûnû ta’kılûn(ta’kılûne).
Ve andolsun ki sizden birçoklarını dalâlette bıraktı. Hâlâ akıl etmez misiniz?
ve lekad edalle minkum cibillen kesîrâ(kesîran): Ve andolsun ki; sizden çoğunuz dalâlettesiniz.
e fe lem tekûnû ta’kılûn(ta’kılûne): Hâlâ akletmez misiniz?
Kimdir dalâlette olanlar? Akletmeyenler. Neden? Kendilerine furkan verilmemiştir. Akletmeleri mümkün değildir. Gözleri kapalıdır, kulakları kapalıdır, kalpleri kapalıdır. Bütün bu kapalı sistemler içerisinde bir yerlere ulaşmaları da mümkün değildir. Onlar kördürler, sağırdırlar, dilsizdirler. Yani akıl etmeleri mümkün değildir. Akıl eden herkes; gözleri gören, kulakları işiten ve kalbi idrak eden insanlardır.